♣️ Internetten Tanıştığı Ile Ilk Buluşma
TekaAnkastreDünyası.com`da. Teka STONE 60 B-TG Metallic Grey Granit Evye sadece 2.992,50 ₺ Vade farksız taksit seçeneği ile. Dünya Markalarının Buluşma Noktası!
ikincisiise; popüler buluşma mekanlarında internetten tanıştığım bir hanım ile ilk buluşma esnasındaki tavırlarımı anlarlar da manalı manalı 'vay ezik vay, hiç mi sosyal ortamın yok oğlum senin de internetten hatun ayarlama derdine düşmüşsün' bakışıdır. şimdi diyeceksiniz ki; 'milletin işi gücü yok bunu mu
İnternetten Tanıştığı Adamı Yiyen Yamyam. 2001 yılında yaşanan tuhaf hadisede Armin Meiwes internetten tanıştığı Bernd Brandes’i öldürüp cesedini de aylar boyunca yemişti. Armin Meiwes kendisi hakkında çekilen bir belgeselde olayın tüm detaylarını anlatmıştı.
Onur Yürüşü ilk kez internetten: Beraber olmayı çok özledik 22.06.2020 22 Haziran 2020 Geleneksel İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası ve Onur Yürüyüşü bu yıl COVID-19 salgını sebebiyle
birkızla tanışmak için kullanabilecek yaratıcı tanışma teknikleri, yöntemleridir. olalım. kız bir şirkette çalışmaktadır erkek de öyle. kız internetten tanıştığı birsiyle . Tanımadığın bir kızla sohbet etmeye başlamak korkutucu olabilir. Neyse ki, karşılaştığın kızlarla koyu bir sohbete girmek için
İnternette tanıştığı kadınla buluştu, gaspçıların eline düştü 6 Aralık 2018 Perşembe 18:37 | Son Güncelleme: 6 Aralık 2018 Perşembe 18:44
GüldürGüldür Show'un 247. Bölümünde; Mesut’un internetten tanıştığı Mehtap ile ilk buluşması nasıl geçecek? İnternette gördüğü kişiden tamamen farklı bir insanla karşılaşan Mesut’u neler bekliyor?
Yani eskiden bir kişi hakkında bilgi sahibi olmak için çevremizdeki kişilerden yardım alırken şimdi neredeyse tamamen internetten faydalanıyoruz. Hatta ABD’de yapılan bir araştırmaya göre bekar kadınların yüzde 48’i, bekar erkeklerin de yüzde 38’i ilk buluşma öncesi buluşacağı kişinin Facebook profilini inceliyor.
1day agoİlk Buluşmanın Nasıl Olması Gerektiğiyle İlgili Tespit Yapan Kullanıcı Sosyal Medyayı İkiye Böldü. Favorilerinize Ekleyin. İlk buluşma hakkında kılavuz bilgisi gibi paylaşım yapan sosyal medya kullanıcısına birçok yorum yapıldı. Bizler de Twitter kullanıcıların ilk buluşma hakkında düşüncelerini sizler için
zQvwh. genelde kısa süreli olan ve ikinci buluşma olasılığını tamamen sona erdiren aktivite. tanışma itü sözlük platformunda olursa, havuz dersleri sayesinde tadına varamayacağınız hadisedir. ayrıca tüm arkadaşlarınızla şu ya da bu dersi almıştır, tanıştırmanın keyfi de yok olur gider. "aaa, seninle kimya labında aynı grupta değil miydik ya da sen fiziği kimden almıştın?" tadında geyiklerle hemencecik kaynaşıverirsiniz. sonrası gırgırdır şamatadır. aslında o kadar da kötü olmayan bir durum.. adamına göre değişir tabii.. "mucize yoktur" diye düşünmenizi sağlayan görüşme. ilk kez buluşma konusuna farklı ve özelleştirilmiş bir yaklaşım. internette tanıştığı birileriyle buluşma hevesindeki er kişinin niyeti zaten bellidir, hıhım, hayvan hepsi! - amsikgötmemeememememe. benzetme yapalım ve başka bir açıdan yaklaşalım. arkadaşla bir mekana gidilecek, arkadaşın arkadaşını getirmeyi teklif ediyor. tanımadığın birisiyle masaya oturmak durumundasın yani. - aa bak bu şu, şu da bu. ne şirin! tanışın, kaynaşın... nette tanışıp ilk kez buluşmaktan tek farkı, görüşme aşamasında 1 on 1 olmamak her halde. tanıştıktan sonra telefon numarası* alınır, bir şekilde tekrar iletişime geçilir ve olaylar gelişmeye başlar. bir de diyalog koyayım bu da diyalogumuz ve sizler için lejant [aranızda eblek olanlar olabilir] e er kişi k karı iki nokta işareti. düşünce balonu e selamlar siz? k evet ben, siz de? e sonunda görüşebildiğimize sevindim. çok hoş bir t-shirt uzaktan dikkat çekiyordu zaten amamamam`am k teşekkürler, siz de çok şıksınız, her zaman böyle misinizdir? `wink e ahah bilmiyorum, siz karar verin buna gelecekte bir gün gelecekamamamamamam k yemek diyorduk, geçelim isterseniz pizzaya ne dersiniz? e tabi ki, hoş olur mamamama`mama yemek yenir, havadan sudan konuşulur. tekrar nette görüşmek üzere ayrılır çiftimiz. geçer gider bu çok anormal macera. o değil de, ceyda teyze sendromu var mesela; buna da denk gelinebilir*. teknoloji cahili olduğundan size gönderecek bir tane bile resme sahip olmayan, ancak bir buluşma sonrası fiziğini görebileceğin fenomen hatun modu. ismi güzel, memleketi güzel, telefonda sesi güzel* bir bağyan, uzaktan. kim bilir yakından nasıl. tipini görüyorsunuz ve milf hunter olup olmadığınızı sorgulamak durumunda kalıp, aniden ortamdan uzaklaşıyorsunuz. yaşlı başlı, çoluğa çocuğa karışmış, bir tarafı yanmakta olan freak milf kadına çatmışsınızdır belki de. her zaman erkek taraf olmuyor karşısındakini şoke eden. tabi bunlar empati hep. - hehe benim de pek tecrübeli olduğum söylenemez bkz bilip bilmeden konuşmak ` buluşma öncesi muhabbet dönemi çok uzun sürdüyse, ve bu arada siz iyice kaptırdıysanız oldukça stresli olan şeydir. korkar insan, acaba buluşmasak, böyle hayalimdeki gibi kalsa daha mı iyi olur diye sorar kendine.. ama merak duygusu bastırılamaz, bir umut gidilir mutlaka buluşmaya.. evet genelde fotoğraflardaki gibi çıkmaz insanlar, ya da hayalindeki gibi.. bazen konuşması itici gelir bazen oturup kalkması.. soğursunuz birden.. ama bazen herşey o kadar yolunda giderki kendinizi 2. 3. buluşmada bulursunuz.. ve bir süre sonra buluşmaların sayısını bile saymayı bırakırsınız.. ayrıca kanımca bu konuda fazla önyargılı olmamak lazım. sonuçta teknoloji çağındayız.. herkes internet kullanıyor, çoğu insan saatlerini msn ve sohbet ortamı yaratabilecek çeşitli sitelerin başında geçiriyor. böyle bir durumda insanların dışarda yeni arkadaşlarla, hoşlanılacak kişiyle, hatta belki doğru insanla tanışma şansı gitgide azalırken, internet kullanımı sırasında tanışma şansı da git gide artıyor.. ha ben demiyorum ki gidin internetten bulun arkadaşınızı sevgilinizi.. sadece bu yolla tanışılan kişiye, ve bu yolla başlayan ilişki veya arkadaşlığa direk kötü demeyin.. herkes kullanıyor bunu, herkes mi kötü? sen kötü müsün? bkz bir takım şeylere tepkili yazar bu buluşmada her türlü ihtimal mevcuttur. karşınızdaki normal bir insan da çıkabilir, psikopat bir katil de... bkz tecrübe ile sabittir en iyisi hiç yapmamak. yüzyüze tanıştığımız insanlar bile canımızı yakabilirken, internette tanıştığınla neden yüzyüze gelir ki insan? bu bir sosyalleşme çabası mıdır? sosyalleşmek isteyen kişinin dışarı çıkması, okula gitmesi yeterli değil midir? ... ilk görüşte aşkla sonuçlanabilecek buluşmadır dördüncü görüşmede çocuk yapabilirsiniz. bele kuvvet. edit yukarılarda sağda solda "ilk görüşmede", "ikinci görüşmede", "üçüncü görüşmede" diye giriler vardı, peşinden onyedinci, onsekizinci diye devam ediyordu. ne çok yazar giri silmiş, ne çok yazar uçmuş. halbusikime ne güzel eğleniyorduk. beşinci görüşmede çocukları anaokuluna kuvvet. yedinci görüşmede ekilirsiniz bu böyledir. 1995'te irc server kanallarının birinde, müdavimi olduğumuz kanaldakilerle çiçek pasajı'nda buluşmamızla, kanalda konuşup durduğum adamın berke hürcan çıkmasıyla sonuçlanmış olaydır. tabii sanılanın aksine sevinmedim pek, çünkü kendisi o zamanlar pek bir çapkındı, sadece rastlantıya şaşırdım hepsi bu itüsözlük zirveleri de bu tip durumlara örnek olabilir. bi nevi zirveye gidenler internet ortamında tanışırlar, ve zirvede ilk kez karşılaşırlar.
Haberler > İnternetten Tanışılan Biriyle İlişki Başlatmak İçin 12 Altın Kural - 1821 - 2349 Çağımız teknoloji çağı, önceden çöpçatan denilen kişilerin yaptıklarını internet şimdi tek başına yapıyor. Yani bir insan ile tanışmanızı artık yeni birileriyle tanışmak 10-15 yıldır falan çok ya o insanı, sizin doğru kişi olduğunuzu ikna etmeniz?Biz de sizler için, internetten tanışılan biriyle ilişki başlatmak için 12 altın kuralı çöpçatanlık iftiharla sunar... 1. Cool olun! Cool olmak çünkü, kendinize hayran bırakmadığınız birini kendinize aşık edemezsiniz. Ama cool olmaktaki o ince çizgiyi tutturmak lazım. Ne çok vurdumduymaz olacaksınız ne de laubali. 2. Kendinize güvenin! Çok fazla yakışıklı ya da güzel olmayabilirsiniz ama önemli olan kendinizle ne kadar barışık olduğunuzdur. Kimse Brad Pitt ya da Angelina Jolie değil. Önemli olan Johnny Bravo gibi kendine güvenebilmek. 3. Geri dönüşü mümkün olmayan yollara hemen girmeyin. Tabir-i caizse; 'koşmayın, yürüyün.' Karşınızdakine direkt, 'seni seviyorum, sana deliler gibi aşık oldum, sen olmazsan ölürüm' gibi cümleler kurmayın. Bunlar yerine, fotoğraflarda hoş çıktığını, müzik zevkinin ya da film zevkinin ne kadar güzel olduğunu söyleyin. 4. Flört edin. Flört etmek, bir ilişkinin en önemli anahtarlarından birisidir. Aslında koşmak ve yazmak örneklerine benzese de bunlardan oldukça farklıdır. Önce karşınızdakine hitap şeklinizi belirlersiniz. Çok sevdiği ve izlediği bir dizi karakterini ona hitap olarak seçebilirsiniz. Ya da çok sevdiği bir kitabın baş karakterinin ismini kullanabilirsiniz. Daha sonra zekice iltifatlar ederek onu kendinize yakınlaştırabilirsiniz. Ya da direkt Joey gibi, ne yaptığını sorun 5. Kendinizi gülünç duruma sokmayın. Bir şeyleri düzgün yapacağım diye eldeki karizmayı da yerle bir etmeyin. 6. Fazla yazım yanlışı yapmamaya çalışın. Bir kaç tüyo; 'herkez' değil 'herkes' 'hiçbirşey' değil 'hiçbir şey' 'benimde canım sıkılıyor' değil 'benim de canım sıkılıyor'. Özellikle -de, -da'ları ne zaman ayrı, ne zaman bitişik yazacağınızı öğrenin. 7. Fazla sıkboğaz etmeyin. İnternette her online gördüğünüzde yazmayın mesela. Pusuya yatmayın o gelecek diye. Normal hayatınıza devam edin. O olmadan da bir hayatınız olduğunu ona gösterin. İlk adımı çoğu zaman siz atın ama gerektiğinde de ondan bekleyin. 8. Aceleci davranmayın. Öyle hemen 3 günde sevgili olayım, gidip buluşayım el ele tutuşayım, öpüşeyim, sevişeyim olaylarına girmeyin. Bekleyin, her şeyi düzgün yapıyorsanız zaten kendilinden gelişecektir her şey. 9. Zamanı geldiğinde telefon numarasını vermesini sağlayın. Bakın isteyin demiyorum. İstemek her zaman sizi kötü gösterecektir. Bir şekilde numarasını vermesini sağlayın. 10. Sürekli ona kendinizi anlatmayın. Tamam ne iş yaptığınızı ya da hangi bölümü okuduğunuzu söyleyin ama hep, bütün konuşma boyunca da kendinizi anlatmayın. Soru sormasını bekleyin, daha doğrusu soru sormasını sağlayın ; 11. Ona bir ikiliymişsiniz gibi hissettirin. Ne kadar uyumlu olduğunuzu gösterin. Birbiriniz için yaratıldığınızı ona ispatlayın. 12. Ve zamanı geldiğinde, onu dışarıya birer kahve içmeye davet edin.
içerisinde çeşitli riskler taşır, şöyleki;1- kişi bir photoshop harikası olabilir2- kişi şizoya bağlamış olabilir3- kişi hırsız-uğursuz olabilir4- kişi sapık olabilir5- siz yukarıdakilerden biri/birkaçı olabilir ve tutuklanabilirsiniz. bazı memeliler vardır ki bir böbreğe bile değer. dikkat etmek lazım. arkadaş vasıtasıyla tanıştığın biriyle görüşmekten pek farkı yoktur. her ikisinde de manyak, eğlenceli, güzel, çirkin vs... sıfatlarıyla nitelendirebileceğiniz kimselerle tanışabilirsiniz. görüşüp görüşmemek tamamen size mallık/sosyal zeka oranı bağlı. defalarca yaptığımı ve gayet olumlu sonuçlar aldığımı da belirteyim*. eğer tanışılan kişi yakındaysa gerçekleştirmekten şimdiye kadar hiç çekinmediğim eylem. sonuçta ne bir organım çalındı ne de pişman olacağım biriyle online oyunlardan, gerek forumlardan bir çok dost ve hatta sevgili edindim. özellikle ilgi alanına yönelik mecralardan tanışınca ortaya güzel bir muhabbet çıkıyor. fakat ne gariptir ki 2008'den bu yana henüz sözlük yazarı bir kişiyle bile yüz yüze gelmedim. ahhahhhaaayt değil görüşmek ben evlendim yahu internetten tanıştığım adamla. ha o zamanlar bu kadar tehlikeli değildi internet, görüştüğüm herkes de zaten internet dışında da birbirlerini tanıyan insanlardı ama yine de dünyaya bir kurdeleyle birbirimize bağlanıp yollanmış gibi bir çift olduğumuzdan internette tanıştık diyince bir afallıyor insanlar. internetten tanıştık ama ilk yüzyüze görüşeceğimiz zamanı da doğru ayarladı bizimki. sen kalk sabahın köründe haldun taner'de buluşalım de, sabah güneşini arkana alıp "merhaba" de.. ilk izlenim; kafasının arkasından güneş ışınları saçan, yüzü seçilemeyen, uzun ve kumral saçlı isa tipli bir oğlan. böyle birden karşına çıkınca gel de yamulma.. yani her şey internetten tanışmayla bitmiyor, o kişi sizin karınız ya da kocanız olabiliyor, o kişi zaten o zamana kadar farkına varmadığınız diğer yarınız olabiliyor. -ya da en iyi arkadaşınız ama bu entrynin teması aşk meşk- ama yine de ilk görüşmede güneşi arkaya almaya dikkat, gerçekten çok etkili oluyor. simdiye kadar onlarca defa internetten tanidigim insanlarla gorustum butun bulusmalar da cok buyuk olcude gayet iyi netice verdiler. bulustuklarimin bir kismi arkadas cevreme hic cikmamak uzere girdiler, ne harika birsey lan..sen de gazetelerin ucuncu sayfalarindan olani biteni takip ederek adim atacaksan/adim atmaya tirsacaksan bir dolu guzel seyi kacirmayi da kabullenecek, ekranin karsisinda "acaba" diyerek bayagi bir zaman gecirmeyi kabulleceksin arkadas. internetin hangi mecrasında tanıştıldığı ile paralel olan risk alma yöntemidir. bir tür görüşme, sosyalleşme tanışmanın sadece çetten ya da feysbuktan ya da insanların sadece buluşmak, tanışmak için girdiği flört siteleri falan üzerinden tanışmak olmadığını hatırlatmak isterim. bir de görüşmekten kasıt "görüştüğün biri var mı" cümlesindeki kız ya da erkek arkadaş anlamına bir siteye girersin adamın bir yazısını/çektiği manzara resmini/kısa filmi vs beğenirsin iletişim kurarsın, hocam bu iş nasıl oluyor dersin mail/mesaj atarsın. muhabbet ilerler sonra "ya bi görüşsek senle" dersin ve olaylar zamanlar vardı böyle bir buluşma şekli, hala var mı bilmiyorum ama türevleri falan çıktı bkz likemind bkz buluştrend hatta bkz twitter bkz friendfeed bkz blog milletin kırk yıllık karısı/kocası manyak katil çıkabiliyorken, internetten tanışılacak insandan korkulmamalıdır bence. şimdiye kadar bir dünya insanla görüştüm, hiçbir sıkıntı olmadı. hatta kimisiyle görüştüğüm için fazlasıyla memnunum. türk insanının internetten tanıştığı kişi ile görüşme sebebi %90 cinselliktir veya cinsellik türevli bir şeylerdir. bunun dışında olanlar pek kaideyi burası, tam olarak hangi şey kendi amacı için kullanılmış ki, internette kullanılsın... ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
bundan neredeyse 8 bucuk yil once basima gelendir. kiz halimle beni yarim saat bekletmisti taksimdeki tramvay duraginda. nihayet geldi, mephistoya gittik. ben bi cafe latte ictim, o cay icti. hic begenmemistim kendisini. o ise begendigini fazlasiyla belli etmisti. sirf ilk bulusmada kestirip atmak ayip olur diye ikinci kez bulusma teklifini kabul ettim. bu sefer daha sicak ve sevimli gelmeye bulusma ya aslinda o kadar da fena adam degilmis4. bulusma sanki hoslanmaya mi basladim ne? 5,6,7,8,9......... diye gecti gitti aylar, yillar. sirf adama ayip olmasin, gururu kirilmasin diye kabul ettigim 2. bulusma teklifi meger hayatimin donum noktasiymis. 8,5 yillik sevgilimi, 1,5 yillik kocami, kizimin babasini reddedecekmisim nerdeyse. sanirim herkes hoslandigi, begendigi kisilerle bulusmus ama ben bu deneyimi en yakin arkadasimla yasinda bi sims forumunda bkz simaniac com tanismistik. bir iki seneye, artik ne konustuk, nasil yakinlastik cok hatirlamasam da, yakin arkadas olduk. internete girdigimde ilk yaptigim msn'i acip online mi diye bakmak olurdu. aramizda 4 yas vardi ama en az benim kadar cocuksuydu, muhabbetimiz cok cocuksu ve tatliydi. sanki kardesimle konusuyormus gibi hissediyordum. birlikte super kahraman oldugumuzu hayal ederdik, ayni online oyunlari oynardik, ayni animeleri izlerdik, tanistigimiz forumdaki insanlari cekistirirdik. okulda da cok yakin arkadasim vardi ama onu en az okul arkadaslarim kadar cok seviyordum, baskalariyla paylasamadigim seyleri onunla ben liseye gectim, o universiteye gecti. ben lise 1 ve 2de cok arkadas edinemedim, diger arkadaslarim da baska liselere gitmisti. kendimi yalniz hissediyordum. o ise universitedeki bolumunden memnun degildi, cift anadal yapmaya calisiyordu, dolayisiyla cok fazla calismasi gerekiyordu. ben cok mutsuzdum, onun da mutsuz oldugunu tahmin ediyorum, cok belli etmezdi boyle seyleri. okuldan doner donmez internete giriyordum, msn'de saatlerce konusmak icin can atiyordum. okuldakilerin ergen muhabbetlerinden sonra birlikte yaptigimiz cocuksu muhabbetler bana cok iyi geliyordu. derken lise 3'e gectim, hala okulda kendimi yalniz hissediyordum. 6 senedir arkadastik, artik en yakin arkadasim olmustu. hep ergenken soyledigimz bir sey vardir ya "beni en iyi anlayan oydu" diye, benim icin o insandi. fakat ben ankara'da yasadigim, o istanbul'da yasadigi icin hic bulusmamistik. o senenin temmuzunda bir dugun icin ilk kez istanbul'a gittim, hemen bulusma karari aldik. birlikte benim kaldigim otelin cevresinde dolandik, ozsut'te tatli yedik. bır suru fotograf cekildik. ikimiz de biraz utangactik fakat cok eglendik. yolda annemlerle karsilastik, annem ve babamla tanisti. annem "seninle yasit gibi duruyor, dedigin kadar cocuksu ve neseliymis" dedi onun icin. o gun uzulerek ay sonra bir gun, sebepsiz yere okuldan kacip eve geldim. msn'e girer girmez ortak bir tanidigimiz bana bir link atti. linki actim. linkte arkadasimin okula giderken trafik kazasi gecirdigi, kamyonun altinda ezildigi ve hayatini kaybettigi yaziyordu. o gun hem hafizama kazinmis, hem de surekli agladigim icin biraz bulanik. annemin "keske o gun sizinle karsilasmasaymisim, o kizla tanismasaymisim" diyerek benimle birlikte agladigini, abimin beni alip ozsut'e goturdugunu, orda birlikteyken yedigimiz tatlidan yedigimi hatirliyorum. uzerinden 5 sene gecti, onun vefat ettigi yastan 1 yas buyugum. hala arada onu animsatan bir sey oldugunda aglayabiliyorum. fakat bunun disinda onu dusundugumde hep gulumserken buluyorum kendimi. oldugune uzulmektense onu tanimis oldugum icin, bana kattigi seyler icin mutlu cok da o olmeden once bir kez olsun gorusmus oldugumuz icin mutluyum. o gun utanip haber vermesem, o da uc saat otobuse binip yanima gelmese bir zamanlar en yakin arkadasim olan insani hic gormemis olacaktim. ve hayatimin o donemiyle ilgili bir seyler hep eksik kalacakti. yaklaşık 4 saat kadar otobüs terminalinde bekletmiş olmama rağmen hiç sıkılmamış , sinirlenmemiş, masum bakan bir adam vardı karşımda. bri kafeye gidip oturduk , konuştuk. çok hoş geldi ama biter dedim , uzaktan uzağa ilişki mi olur? bir sene oldu evleneli , yine gelsem dünyaya yine aynı adam olur eşim. hayatımdaki enteresan ve en sonunda "nereden nereye geldik vay .mna koyiim" dediğim gideceğim. hayatımda ilk kez. adnan menderes havaalanındayım. aldım biletimi, kapıya geçtim bekliyorum. uçağın kalkmasına 1 saat 15 dakika var ve o kapıdan uçağa binecek herkes kuyruk oluşturmuş gideceğim yer almıyor. tiplere bakıyorum tek tek. lan diyorum yaz mevsimi, gittiğim yere bak. bi tane mi yaşıtım insan olmaz. alayı teyze, amca .mna koyiim. taktım kulaklıkları zaman öldürüyorum. artık o kuyruk baskısına dayanamadım uçağa binmeden 15 dakika önce sıkıntıdan gittim o kuyruğa girdim. daha karadenize gitmeden içim karardı popülasyonun cinsliğinden. ama tam o esnada birini gördüm. belki o tipler arasında gördüğüm içindir çölde vaha efekti yarattı. sapsarı saçlar, renkli gözler. daha da dayanılmazı minyon mu minyon bi kız. kuyruğun yanından geçti gitti öyle. arkasından baktım olsa zaten bizde dedim. neyse. bindik uçağa gittim koltuğumu buldum. e sırası. " gibi ortadayız ya etrafa da bakamıcaz" diyorum. telefona gömdüm kafayı uçak kalkana kadar müzik falan takılayım diyorum. biri omzuma dokundu. kaldırdım kafayı, kimi göreyim? kesin tahmin edememişsinizdirminyon sarışın. elim ayağıma dolandı. önce telefon düştü, sonra kız pencere kenarına geçsin diye yer verirken kulaklığın kablosu kolçağa takıldı falan. elli tane maymunluk. benim paniğim kızı panik yaptı, arkadakilerin de sözsüz baskısı nedeniyle hemen oturdu yerine. 2 dakika sonra fark ettim kızın kucağında kocaman çanta var. eğer isterse çantasını yukarı koyabileceğimi söyledim, yüzüme öyle tatlı tatlı güldü ve olur dedi ki size bunu oturup da tarif edemem. ederim etmesine de bu yazı olur 3 kalktı, artistlik yapıcam ya. taktım kulaklığı arada pencereden bakıyorum ayağına kızı kesiyorum. yüzü görünmüyo saçlarından. o da sürekli dışarı bakıyo. izmir-trabzon arası 2 saate yakın bi uçuş. 1 saat geçti, 1 buçuk saat geçti. "olm ne kaybediceksin lan?" dedim. "ta anasının nikahına gidiyosun, hayatında bi daha rast gelmiceksin zaten, yardır" dedim. çıkardım kulaklıkları saçma sapan trabzona gidişimiz hakkında konuşmaya başladım. ilk cevabından bu konuşmanın 2 cümle ile bitmeyeceğini anladım. yüzüme tatlı tatlı gülerek cevap veriyor, sorduğum sorulara uzun cevaplar veriyor daha da önemlisi o da sorular soruyodu. muhabbet kişisel bilgilere geldi ve kızın her yazının doğduğum yerde geçtiğini öğrendim izmirin kuzey kısımları. izmir'de okuduğunu, ailesinin karadenizde kaldığını ama aslen akdenizlişehir isimlerini pek veresim yok olduklarını, dıdının dıdısını falan öğrendim. hatta ikimiz de trabzona inmemize rağmen trabzona gitmeyecektik. neyse. indik, valizleri aldık yavaş yavaş dışarı çıkıyoruz. gideceği yere nasıl gideceğini sordum. servis kullanacağını söyledi. dedim kasma ya, beni alacaklar, gel beraber gidelim seni yolda gideceğin yerde anasını babasını, iznini aldı, haberini verdi çıktık yola. az gittik uz gittik. kızın ineceği yere geldik. kızı anası babası dayısı karşıladılar. orda ayak üstü biz de tanışmak zorunda kaldık. "ay ne iyi insanlar var bey" falan gibisinden anası bi övdü bizi. orda beni karşılayan akrabam kartını verdi ailesine, olur da ihtiyacınız olur, ararsınız falan diye. çünkü akrabayla da özel konuşamadık. herif dumur oldu havaalanından sarışın bi kızla çıktım diye. manita ya da manita adayı diye düşündü herhalde 3 hafta kalacaktım. kız ile bildiğim doneler şu şekildeyazın gittiği yer, aslen akdenizli oluşu, karadenizde ailesinin olduğu, okuduğu okul-bölüm ve sadece ismi. karadenizdeki son 1 haftamda çılgınlar gibi sosyal medyada kızı aramaya başladım. yok anasını satayım. ortak tek bi kişi yok. bulamıyorum kızı. bazı hesaplar var ama fotoğraflardan bi izmire döndüm en sonunda. okulu ve bölümü biliyorum ya. herkese sorup bulucam eninde sonunda bu kızı. sikimsonik bi bölümde okuyodu kız. aynı okuldan 40 kişiye sormuşumdur. ulan o bölümden bir insan evladının arkadaşı olmaz mı ya? okulun kapısına gidip beklicem artık kızı o son dedim ki yok abi bulamıcaz bu şekilde. kızın bölümünün facebook gruplarına falan bakınmaya başladım. en son random bi kız ekledim ordan. bizim kızla uzaktan yakından alakası kabul etti. bodoslama girdim muhabbete. şu ana kadar yazdığım tüm hikayeyi kıza anlattım. bildiğim özelliklerini saydım ve bu sarışın, minyon kızı tanıyıp tanımadığını sordum. tanımıyomuş ama biliyomuş kızı. biliyomuş .mk. öyle tanımak, arkadaş olmak falan değil. bu kız zaten büyükmüş benim minyondan. okuldaki son senesiymiş falan filan. sonra daha önceden sosyal medya taraması yaptığım bazı profilleri bu kıza gönderdim. bunlardan hangisi sence diye. bi tanesini denememi söyledi. söylediği profili de ekleyemiyoruz. ortak arkadaşımız yok çünkü. bu kızdan ortak olabilecek bi arkadaş daha buldum. neyse gittim ekledim kızı. 5 gün sonra kabul etti. kalbim çarpa çarpa gittim fotoğraflara bakmaya başladım. bizim kız lan! sanki sevgili olduk o kadar mesudum, benim sonradan eklediğim kız benle muhabbet kesmedi. kafa da kızdı aslında. her allahın günü yazmaya başladı. ben ısrarla benim minyonu falan anlatıyorum kıza. 2 hafta geçti. haydeeeeeee... benim minyon ilişkisi var yaptı. ay ben şok tabi. hayattaki tüm amacımı kaybetmişim sanki. savaş alanında tüm ordusunu kaybetmiş loser bi general olarak arkamı döndüm gidiyorum. bu diğer kız bi ara yazdı bana. yarın akşam buluşalım mı diye. dedim buluşalım anasını satayım. kafa alsancağa muhabbet, alkol, goygoy falan derken saat gelmiş. lan taksi parası yok yanımda, son otobüsle gidicem diye bütün planımı yapmışım. benim evin oraya da baykuşgece otobüsü yok. bünyede de alkol var sıçtık ya burdan yürüsem 2 saatte eve gidemem diyorum. dedim ben seni otobüs durağına kadar bırakayım, ordan yoluma bakarım. kızın otobüs kalkacak, tuttu kolumdan, "bırakmam ben seni bu saatten sonra. benim yüzümden kaldın burda" dedi. ya dedim saçmalama ne işim var benim bucada, giderim ben. neyse bırakmadı. zorla götürdü. ben de arkadaşları falan var sanıyorum evde. bi gittik kimse kaldık evde .mk. kahve yaptı bana. önce mutfakta oturduk konuştuk, sonra salona geçtik. uzun süre konuştuk. oturmaktan sıkıldım koltuğa yatar pozisyonda uzandım. bi ara yanıma geldi oturdu. saçlarımla oynamaya başladı. çok hoşuma gitti. çünkü ben küçükken nerdeyse her akşam annem de saçlarımla aynen öyle oynardı. uzun zaman sonra o hissi hatırlamak çok acayipti. kafamı kucağına koydum, 1,5 saat falan yaptı bunu. en son, ben dayanamıyorum dedim. okul da var ertesi gün. şu salondaki koltukta yatayım ben dedim. sabah direk okula giderim. içimde gram yavşaklık yok. kız bana güzelce yatağımı hazırladı. çarşaftır yastıktır jilet gibi yaptı salon koltuğunu. direk yattım. ışığı kapattı arkamdan daldığımı hatırlıyorum. heralde 20 dk falan ya geçmiştir ya geçmemiştir. salon kapısının açılma sesiyle uyandım. sırtım dönüktü kapıya. dönmedim, bakmadım. üstümdeki pike havalandı. yattığım koltuk hafifçe sarsıldı. sonra yine duruldu ortalık. arkama doğru döndüm, baktım. kız çıkmış gelmiş, yanımda yatıyo. hala da bi şey yapmıyorum. birbirimizi hiç görmeden 5-10 dakika daha sohbet ettik. ben tam gözlerimi kapatıyorum önce ılık bi nefesi ardından da ıslak dudakları hissettim. hiçbi şey görmüyorum. anlamıyorum da. neden, ne zaman, nasıl oldu bu olay. iş dudaklarda bitmedi, eller kollar girdi devreye. birbirimizin vücudunu taradık. gözlerin görmediğini ellerle gece öyle bitti. sabah ayrı yataklarda uyandık. çok fazla konuşmadık. yatağımı topladım güzelce, üstümü başımı toparladım ve "ben çıkıyorum" dedim. okuluma mı?bi daha tek bir mesaj dahi atmadık birbirimize. ne konuştuk, ne karşılaştık. çok olaylar zinciri değil bu. ama bana garip geldi .mna koyim. iş nereden nereye geldi. ne umdum ne buldum. o yaşta çok garip geliyodu. aslında hala da bizim sarışın minyona ne mi oldu? memleketimde bi kere denk geldik, buluştuk, o ve yazlık arkadaşlarıyla kumsalda kocaman bi gece geçirdik. karanlıkta bildiğimiz yıldız takımlarını birbirimize gösterdik. karanlıktı ya. o bucadaki gece gelmişti aklıma. ama kumsalda geçirdiğimiz ve yalnız olmadığımız gece yüreğimde küçük çarpıntılara sebep oluyordu. dolayısıyla istemsiz şekilde kıyas yapıyordum. bazı şeylerin hissiz yaşanmasının bi yaramayacağını ilk kez o gece ne oldu peki? şimdi bizim minyon, instagramda sevgilimle olan fotoğraflarımı beğeniyor. ben mi? ben hayatımdan hiç olmadığım kadar memnunum, ders mers yok işte. çok yazmak istedim, çünkü sikimsonik hayatımda yaşadığım en güzel anılardan bi tanesi bu kızlaydı. merhaba dendi, masaya oturduk. sonraki dakikada iki taraf birden "benim bir işim vardı" diyerek kalkıp günü en verimli görüşmeydi. sene 2010, aylardan ekim. facebook üzerinden tanışılmış daha sonrası sırasıyla msn ve telefona geçilerek hergün konuşulmaya başlanmış. ve tam 5 ay boyunca resmen telefonda sevgili olunmuştur. 2011'in mart ayına gelinmiş ve trabzon havalimanından istanbul havalimanına inecek uçak beklenmeye başlanmış. bendeniz heyecandan ölecek durumdayım birde üstüne anonstan uçağın indiğine dair duyduğum ses heyecanımı iki katına çıkarmıştır. resmen 5 aydır telefonda sevgili gibi konuşuyorsun şimdi görünce ya öyle olmassa diye iyice panikliyorsun baktım karşımda canlı canlı duruyor atladım boynuna sarıldım ama ölücem hala heyecandan allah'ım diyorum içimden görmeden,dokunmadan sevdim resmen şimdi daha çok severim ki diyorum. elini tutuyorum çıkıyoruz havaalanından kahvaltı etmeye. hala günün en sevdiğimiz öğünü kahvaltı bence. tanışmamızın 5. yıldönümünde nişanlanıyoruz ve hala ilk günkü heyecanımla seviyorum onu.
internetten tanıştığı ile ilk buluşma